adsense1

11 Ekim 2014 Cumartesi

Dönüm noktamız

Yaklaşık elli kere sildim sildim tekrar başladım sanırım bu yazıya . Sonunda en doğru olanın bu olduğuna karar verdim . Sonuçta sıfırdan adım atan çocuklardan farksız hissediyorum şuan . O kadar uzun zaman olmuş ki yazmayalı , okumayalı . Yeniden nefes alır gibi hissediyorum yeniden doğar gibi yada yeniden koşar gibi . Aslında var olduğumu hissediyorum her şeye inat  tüm başarısızlıklarıma rağmen . İçimde yarattığım küçük kız çocuğuna acımaktan bir adım fazlasını yapmaya karar verdim . Acı çekmeyi sevdiğimi fark ediyorum hafiften . Acı var olduğumu hissettirir hale gelmiş bana. O kadar mı değersizleştirdik bu hayatı ? Sadece acılarla insan olduğumuzu hatırlar hale gelecek kadar mı unuttuk insan olduğumuzu ? Nefes almayı hissetmiyoruz , rüzgarı , cocukları , gülümsemeyi hissedemiyoruz . Hissetmediklerimiz arasında var olma mücadelesi verirken kendimize kücük kücük hayat telaşları yaratmışız. Kimimiz dünyaya oynamışken kimimiz içine oynamış . Ben duygularına oynayanlardan oldum . Süregelen hayatta kendim için kücük acıları oyuncak edinmişim . Anlık mutluluklar peşine koşmuşum . Ne kadar değerli olduğumuzu unutmuşum yada neler yapabileceğimizi .  Sürekli içimde boşluklar acıp o boşlukları daha derin acılara gömmüşüm . Nedeni o kadar basit ki oysa acıma duygusu . O kadar acıyorum ki artık kendime uyuşturmaya başladım kendimi